RES sigortası, rüzgar enerjisi santrallerinde karşılaşılan fiziksel ve operasyonel risklere karşı yatırımcılara kapsamlı koruma sunuyor.
RES sigortası, özellikle son yıllarda Türkiye’de hızla artan rüzgar enerjisi yatırımlarının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Rüzgar türbinleri gibi yüksek maliyetli ekipmanların kurulumunda meydana gelebilecek olası hasarlar, projenin mali dengesini büyük ölçüde etkileyebilir. Bu nedenle, yatırımcılar artık proje planlama sürecinde sigorta poliçelerini öncelikli olarak değerlendiriyor.
Doğal Riskler ve Mekanik Arızalar Teminat Altında
RES sigortası ile türbin gövdesi, kanatları, jeneratörler ve diğer altyapı bileşenleri; yıldırım düşmesi, fırtına, buzlanma, yangın, sel ve deprem gibi risklere karşı korunuyor. Aynı zamanda mekanik arızalar, üretim kayıpları ve bakım süreçleri esnasında oluşabilecek hasarlar da kapsam dahilinde değerlendirilebiliyor. Özellikle operasyonel aşamada yaşanabilecek enerji üretim duraksamaları, poliçeye eklenecek ek teminatlarla güvence altına alınabiliyor.
Bankalar ve Yatırımcılar İçin Stratejik Bir Zorunluluk
Rüzgar enerjisi projelerinde, yüksek bütçeler ve uzun geri dönüş süreleri nedeniyle finansman sağlayan kurumlar için sigorta poliçesi adeta bir ön koşul haline gelmiş durumda. RES sigortası, yalnızca proje sahibi firmayı değil, aynı zamanda kredi sağlayan bankayı da güvence altına alarak yatırımın sürdürülebilirliğini destekliyor.
Türkiye’de Rüzgar Enerjisi Genişliyor, Sigorta Talebi Artıyor
2024 yılı itibarıyla Türkiye’deki toplam kurulu rüzgar enerjisi kapasitesi 12 GW’ı aşarken, özellikle Ege ve Marmara bölgelerinde yeni santral yatırımları hız kazandı. Bu büyümeyle birlikte RES sigortasına olan talep de artış gösterdi. Sigorta şirketleri, bölgesel risk faktörlerine göre özelleştirilmiş poliçe paketleri sunarak yatırımcıların farklı ihtiyaçlarına yanıt veriyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Poliçe Detaylarına Dikkat
Enerji sigortaları alanında uzman danışmanlar, RES projelerinde sadece temel teminatlarla yetinilmemesi gerektiğini vurguluyor. Üretim kaybı, üçüncü şahıs sorumlulukları ve montaj dönemi riskleri gibi unsurların poliçeye dahil edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, sigorta sürecinin proje fizibilitesine entegre edilmesini öneriyor.